Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
construction survey
won't hear a word against somebody
shaft-centre distance
kendi kendini
Historique
Phrases
Sens de
"kendi kendini"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
kendi kendini
oneself
pron.
Sens de
"kendi kendini"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 429 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
kendi kendini inceleme
self-examination
n.
We are not content with
self-examination.
Kendi kendimizi incelemekle
yetinmiyoruz.
More Sentences
2
General
kendi kendini yetiştirmiş
self-educated
adj.
Tom is a
self-educated
man.
Tom
kendi kendini yetiştirmiş
bir insandır.
More Sentences
3
General
kendi kendini eğitmiş
self-taught
adj.
Tom said he's entirely
self-taught.
Tom tamamen
kendi kendini eğittiğini
söyledi.
More Sentences
4
General
kendi kendini düzenleyen
self-regulating
adj.
I am in favour of making
self-regulating
information accessible on the web.
Ben
kendi kendini düzenleyen
bilgilerin web üzerinden erişilebilir hale getirilmesinden yanayım.
More Sentences
5
General
kendi kendini yetiştirmiş
self-made
adj.
He is a
self-made
entrepreneur.
Adam,
kendi kendini yetiştirmiş
bir girişimci.
More Sentences
6
General
kendi kendini geliştirme
selfimprovement
n.
7
General
kendi kendini idare etme
self government
n.
8
General
kendi kendini yönetme
self direction
n.
9
General
kendi kendini temizleme
self grooming
n.
10
General
kendi kendini düzeltme
self betterment
n.
11
General
kendi kendini geliştirme
self improvement
n.
12
General
kendi kendini aldatma
self deceit
n.
13
General
kendi kendini doğrulayan
self verification
n.
14
General
kendi kendini savunma
self assertion
n.
15
General
kendi kendini kınama
self condemnation
n.
16
General
kendi kendini suçlama
self accusation
n.
17
General
kendi kendini tayin etme
self appointment
n.
18
General
kendi kendini şımartma
self indulgence
n.
19
General
kendi kendini değerlendirme
self assessment
n.
20
General
kendi kendini ifade etme
self relation
n.
21
General
kendi kendini aldatma
self deception
n.
22
General
kendi kendini telkin etme
autosuggestion
n.
23
General
kendi kendini suçlama
self incrimination
n.
24
General
kendi kendini yetiştirme
self education
n.
25
General
kendi kendini şekillendirme
autoshaping
n.
26
General
kendi kendini tozlama
self pollination
n.
27
General
kendi kendini yetiştirmiş adam
self made man
n.
28
General
kendi kendini tatmin
masturbation
n.
29
General
kendi kendini iyileştirme
self betterment
n.
30
General
kendi kendini iyileştirme
self healing
n.
31
General
kendi kendini seçme
self-selection
n.
32
General
kendi kendini övme
self-approbation
n.
33
General
kendi kendini değerlendirme
self-assessment
n.
34
General
kendi kendini yönlendirebilme
self-leadership
n.
35
General
kendi kendini analiz etme
self-analysis
n.
36
General
kendi kendini cezalandırma
self-accusation
n.
37
General
kendi kendini uyaran
self-stimulation
n.
38
General
kendi kendini geliştirme
self-advancement
n.
39
General
kendi kendini kontrol
self-test
n.
40
General
kendi kendini iyileştirme
self-betterment
n.
41
General
kendi kendini memnun etme
self-satisfaction
n.
42
General
kişinin kendi kendini itham etmesi
self-indictment
n.
43
General
kendi kendini beğenme
self-admiration
n.
44
General
kendi kendini tayin etme
self-appointment
n.
45
General
bireyin kendi kendini geliştirmesi
self-guided improvement
n.
46
General
kendi kendini telkin
self-suggestion
n.
47
General
kendi kendini yok etme
self-destruction
n.
48
General
kendi kendini denetleme
self-assessment
n.
49
General
kendi kendini onaylama
self-approbation
n.
50
General
kendi kendini hipnoz etme
self-hypnosis
n.
51
General
kendi kendini gerçekleştirme
self-fulfillment
n.
52
General
kendi kendini yenileme
self-perpetuation
n.
53
General
kendi kendini düzenleyen
self-regulation
n.
54
General
kendi kendini düzeltme
self-betterment
n.
55
General
kendi kendini onaylama
self-authentication
n.
56
General
kendi kendini suçlama
self-accusation
n.
57
General
kendi kendini yönetme
self-governance
n.
58
General
kendi kendini organize etme
self-organization
n.
59
General
kendi kendini tozlama
self-pollination
n.
60
General
kendi kendini yok etme
self destruct
n.
61
General
kendi kendini yok etme
autodestruction
n.
62
General
kendi kendini yetiştirmiş insan
self made man
n.
63
General
kendi kendini sakatlama
self mutilation
n.
64
General
kendi kendini sakatlama
deliberate injury to one's own body
n.
65
General
kendi kendini geliştirme
self-improvement
n.
66
General
kendi kendini gerçekleştiren kehanet
self-fulfilling prophecy
n.
67
General
kendi kendini kandırma
self-delusion
n.
68
General
kendi kendini onaylama
self-approval
n.
69
General
kendi kendini cezalandırma
self mortification
n.
70
General
kendi kendini kanıtlayan önerme
petitio principii
n.
71
General
kendi kendini kanıtlayan önerme
begging the question
n.
72
General
kendi kendini doğrulama/onaylama
self validation
n.
73
General
kendi kendini hipnoz etme
autohypnosis
n.
74
General
kendi kendini yetiştirmiş kimse
autodidact
n.
75
General
kendi kendini yetiştirme
auto training
n.
76
General
kendi kendini toksinleme
autointoxication
n.
77
General
kendi kendini organize etme
self-organisation
n.
78
General
kendi kendini gerçekleştirme
self-fulfilment
n.
79
General
kendi kendini kurtarma/tahliye
self-evacuation
n.
80
General
bireyin kendi eksik yönlerinin farkında olması ve kendini küçük görmesi
self-deprecation
n.
81
General
kendi kendini güçlendiren
self-reinforcing
n.
82
General
kendi kendini tanıma yönlendirme ya da kendi yolunu çizme
self-authorship
n.
83
General
kendi kendini tanımlama
self-definition
n.
84
General
kendi kendini yeme
self-cannibalisation
n.
85
General
kendi kendini yiyerek beslenme
self-cannibalisation
n.
86
General
kendi kendini yiyerek beslenme
self-cannibalization
n.
87
General
kendi kendini yeme
self-cannibalization
n.
88
General
göz merceğinin mesafeye göre kendi kendini ayarlaması
accommodation
n.
89
General
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini nefessiz bırakma durumu
erotic asphyxiation
n.
90
General
birinin kendi kendini özellikle dinî âyin kabîlinden incitmesi ya da yaralaması
self-laceration
n.
91
General
kendi kendini ölçme
autometry
n.
92
General
atlantik okyanusunda kendi kendini yöneten bir ingiliz kolonisi
bermuda
n.
93
General
otomatik dolumlu sobada olduğu gibi, ateşi kendi kendini besleyen bir yakıt haznesine sahip ocak
magazine stove
n.
94
General
suya bakarak kendi kendini hipnoz etme
lecanoscopy
n.
95
General
kendi kendini analiz etme
heart-searching
n.
96
General
kendi kendini yöneten devlet
commonalty [obsolete]
n.
97
General
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı
segway®
n.
98
General
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı
segway human transporter®
n.
99
General
kendi kendini dengeleyen iki tekerlekli bir kişisel ulaşım aracı
segway ht®
n.
100
General
kendi kendini memnun etme
self-content
n.
101
General
kendi kendini tiye alma
self-mockery
n.
102
General
kendi kendini taklit etme
self-parody
n.
103
General
kendi kendini itme
self-repellency
n.
104
General
kendi kendini uzaklaştırma
self-repellency
n.
105
General
kendi kendini yemek
eat one's heart out for
v.
106
General
kendi kendini yemek
eat one's heart out
v.
107
General
kendi kendini geçindirmek
be on one's own
v.
108
General
kendi kendini yemek
fret
v.
109
General
kendi kendini baltalamak
paint oneself into a corner
v.
110
General
kendi kendini köşeye sıkıştırmak
paint oneself into a corner
v.
111
General
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini farkında olmadan boğma durumu
asphyxiophilia
v.
112
General
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini farkında olmadan boğma durumu
breath control play
v.
113
General
kendi kendini değerlendirmek
self-evaluate
v.
114
General
kendi kendini imha etmek
self-destruct
v.
115
General
kendi kendini denetlemek
self-evaluate
v.
116
General
kendi kendini yiyerek beslenmek
self-cannibalize
v.
117
General
kendi kendini yemek
self-cannibalize
v.
118
General
kendi kendini yiyerek beslenmek
self-cannibalise
v.
119
General
kendi kendini yemek
self-cannibalise
v.
120
General
kendi kendini ilerletmek
betake
v.
121
General
kendi kendini harekete geçirmek
betake
v.
122
General
kendi kendini götürmek
betake
v.
123
General
(hayvan) kendi kendini veya başka bir hayvanı temizlemek
groom
v.
124
General
kendi kendini imha etmek
implode
v.
125
General
kendi kendini düzeltmek
self-correct
v.
126
General
(kuş) kendi kendini temizlemek
preen
v.
127
General
kendi kendini savunan
self asserting
adj.
128
General
kendi kendini idare eden
self directed
adj.
129
General
kendi kendini idare eden
autonomous
adj.
130
General
kendi kendini finanse eden
self financing
adj.
131
General
kendi kendini engelleyen
self defeating
adj.
132
General
kendi kendini idare eden
self sufficient
adj.
133
General
kendi kendini yalanlayan
self denying
adj.
134
General
kendi kendini tayin etmiş
self appointed
adj.
135
General
kendi kendini ifade edebilen
self expressive
adj.
136
General
kendi kendini yöneten (ülke)
self governing
adj.
137
General
kendi kendini yaşatan
autopoietic
adj.
138
General
kendi kendini tayin etmiş
self-appointed
adj.
139
General
kendi kendini finanse eden
self-financing
adj.
140
General
kendi kendini yapılandırmış
self-made
adj.
141
General
kendi kendini suçlayıcı
self-accusatory
adj.
142
General
kendi kendini engelleyen
self-defeating
adj.
143
General
kendi kendini geçindiren
self-sustaining
adj.
144
General
kendi kendini yöneten
self-governing
adj.
145
General
kendi kendini yenileyebilen
self-perpetuating
adj.
146
General
kendi kendini ısıtan
self-heating
adj.
147
General
kendi kendini destekleyen
self-promoting
adj.
148
General
kendi kendini motive eden
self-motivated
adj.
149
General
kendi kendini idare eden
self-sufficient
adj.
150
General
kendi kendini maruz bırakan
self-imposed
adj.
151
General
kendi kendini organize eden
self-organizing
adj.
152
General
kendi kendini suçlayan
self-accusatory
adj.
153
General
kendi kendini üreten
self-producing
adj.
154
General
kendi kendini kontrol eden
self checking
adj.
155
General
kendi kendini yöneten
self-administered
adj.
156
General
kendi kendini sınırlayan
self-limiting
adj.
157
General
kendi kendini kısıtlayan
self-limiting
adj.
158
General
kendi kendini eleştirebilen
self-critical
adj.
159
General
kendi kendini ödüllendiren
self-awarding
adj.
160
General
kendi kendini ödüllendirme
self-awarding
adj.
161
General
kendi kendini konumlandıran
self-positioning
adj.
162
General
kendi kendini iyileştiren
self-healing
adj.
163
General
kendi kendini organize eden
self-organising
adj.
164
General
kendi kendini yöneten
self-directed
adj.
165
General
kendi kendini finanse eden
self-funded
adj.
166
General
kendi kendini şişiren
self-inflating
adj.
167
General
kendi kendini aldatan
self-deceiving
adj.
168
General
kendi kendini kandıran
self-deceiving
adj.
169
General
kendi kendini yetkilendirmiş/atamış
self-ordained
adj.
170
General
kendi kendini sürgün eden
self-exiled
adj.
171
General
kendi kendini kutlayan
self-congratulatory
adj.
172
General
kendi kendini sürdürebilir
self-sustainable
adj.
173
General
kendi kendini zehirleyen
autotoxic
adj.
174
General
kendi kendini sürdüren
bootstrap
adj.
175
General
kendi kendini baltalayıcı
self-defeating
adj.
176
General
kendi kendini baltalayan
self-defeating
adj.
177
General
kendi kendini yetiştirmiş
primitive
adj.
178
General
kendi kendini yargılayan
self-convicted
adj.
179
General
kendi kendini düzenleyen
self-governed
adj.
180
General
kendi kendini maruz bırakan
self-inflicted
adj.
181
General
kendi kendini eğiten
self-instructed
adj.
182
General
kendi kendini taklit eden
self-parodying
adj.
183
General
kendi kendini ilerleten
self-propelling
adj.
184
General
kendi kendini yürüten
self-propelling
adj.
185
General
kendi kendini yöneten
self-regulating
adj.
186
General
kendi kendini düzenleyen
self-regulative
adj.
187
General
kendi kendini düzenleyen
self-regulatory
adj.
188
General
kendi kendini iten
self-repelling
adj.
189
General
kendi kendini püskürten
self-repelling
adj.
190
General
kendi kendini iten
self-repulsive
adj.
191
General
kendi kendini püskürten
self-repulsive
adj.
192
General
kendi kendini tekrarlar şekilde
recursively
adv.
193
General
kendi kendini idare ederek
autonomously
adv.
194
General
(cinsiyetsiz kullanımda) kendi/kendini
themselves
pron.
195
General
kendi kendini düzenleyen anlamı veren ön ek
automat-
pref.
Phrasals
196
Phrasals
kendi kendini davet etmek
intrude oneself into
v.
197
Phrasals
kendi kendini dertlendirmek
worry oneself about
v.
198
Phrasals
kendi kendini üzmek
worry oneself about
v.
199
Phrasals
(bir şeye) kendi kendini davet ettirmek
invite (someone or oneself) to (something)
v.
200
Phrasals
(kendi kendini) telkin etmek
say to (oneself)
v.
201
Phrasals
kendi kendini idare etmek
scratch for (oneself)
v.
202
Phrasals
(kendi kendini bir şeyden) caydırmak/vazgeçirmek
talk (oneself) out of (something)
v.
203
Phrasals
(kendi kendini bir şeyden) uzaklaştırmak
talk (oneself) out of (something)
v.
Proverb
204
Proverb
kendi kendini övmenin (hiçbir) değeri/yararı yoktur
self-praise is no recommendation (at all)
205
Proverb
kendi kendini övmenin (hiçbir) anlamı yoktur
self-praise is no recommendation (at all)
206
Proverb
kendi kendini övmek kişiye (hiçbir) fayda sağlamaz
self-praise is no recommendation (at all)
207
Proverb
kendi kendini övmek kişiyi başkalarının gözünde küçültür
self-praise is no recommendation (at all)
Colloquial
208
Colloquial
kendi kendini yiyerek/bitirerek
(one's) heart out
expr.
209
Colloquial
(bir şey) kendi kendini (bir şey) yapmayacak
(something) is not going to (do something) itself
expr.
Idioms
210
Idioms
sadece kendini ve kendi sorunlarını düşünme
navel-contemplation
n.
211
Idioms
sadece kendini ve kendi sorunlarını düşünme
navel-gazing
n.
212
Idioms
kendi kendini zayıflatan ekip
circular firing squad
n.
213
Idioms
kendi kendini yemek
agonize (oneself) over
v.
214
Idioms
kendi kendini yemek
agonize (oneself) over someone or something
v.
215
Idioms
kendi kendini kutlamak
congratulate oneself on
v.
216
Idioms
kendi kendini üzmek
work oneself up
v.
217
Idioms
kendi kendini yiyip bitirmek
be consumed with something
v.
218
Idioms
kendi kendini yakmak
burn one's bridges in front of one
v.
219
Idioms
(kendi kendini) tuzağa düşürmek
box (oneself) into a corner
v.
220
Idioms
(kendi kendini) baltalamak
box (oneself) into a corner
v.
221
Idioms
kendi kendini zor duruma düşürmek
bite (one's) nose off to spite (one's) face
v.
222
Idioms
kendi kendini yaralamak
do somebody/yourself an injury
v.
223
Idioms
kendi kendini incitmek
do somebody/yourself an injury
v.
224
Idioms
kendi kendini sıkıntıya sokmak
dig yourself into a hole
v.
225
Idioms
kendi kendini dara sokmak
dig yourself into a hole
v.
226
Idioms
kendi kendini sıkıntıya sokmak
dig a hole for yourself
v.
227
Idioms
kendi kendini dara sokmak
dig a hole for yourself
v.
228
Idioms
(kendi kendini) köşeye sıkıştırmak
box (oneself) into a corner
v.
229
Idioms
kendi kendini alt etmek
outsmart oneself
v.
230
Idioms
kendi kendini bitirmek
be hoist with one's own petard
v.
231
Idioms
kendi kendini bitirmek
be hoist/hoisted by/with your own petard [uk]
v.
232
Idioms
kendi kendini baltalamak
be your own worst enemy
v.
233
Idioms
kendi kendini zora sokmak
be your own worst enemy
v.
234
Idioms
(biri/bir şey için) kendi kendini yemek
eat your heart out (for somebody/something) [uk]
v.
235
Idioms
kendi kendini yemek
eat heart out
v.
236
Idioms
kendi kendini bitirmek
hoist by one's own petard
v.
237
Idioms
kendi kendini bitirmek
hoist with one's own petard
v.
238
Idioms
kendi kendini baltalamak
paint yourself into a corner
v.
239
Idioms
kendi kendini köşeye sıkıştırmak
paint yourself into a corner
v.
240
Idioms
kendi kendini baltalamak
box yourself into a corner
v.
241
Idioms
kendi kendini köşeye sıkıştırmak
box yourself into a corner
v.
242
Idioms
kendi kendini toparlamak
pull (oneself) up by the bootstraps
v.
243
Idioms
kendi kendini toparlamak
pull oneself up by bootstraps
v.
244
Idioms
kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak
tie yourself in knots
v.
245
Idioms
kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak
tie yourself up in knots
v.
246
Idioms
kendi kendini yetiştirmiş
risen from the ranks
adj.
247
Idioms
kendi kendini yetiştirmiş
risen through the ranks
adj.
248
Idioms
kendi kendini yaktı/yakacak
the laugh is on (one)
expr.
Trade/Economic
249
Trade/Economic
getirdiği kazançlarla kendi kendini ödeyen kredi
self liquidating loan
n.
250
Trade/Economic
kendi kendini düzenleyen piyasa
self-regulating market
n.
251
Trade/Economic
kendi kendini yöneten gruplar
self-managing teams
n.
252
Trade/Economic
kendi kendini yönetme
self-determination
n.
253
Trade/Economic
kendi kendini denetim
self-regulation
n.
254
Trade/Economic
kendi kendini sigorta etme
self-insurance
n.
255
Trade/Economic
kendi kendini yönetim
self-management
n.
256
Trade/Economic
kendi kendini finanse etme
self financing
n.
257
Trade/Economic
kendi-kendini tasfiye
self-liquidating
n.
258
Trade/Economic
kendi kendini finanse etme
self-financing
n.
259
Trade/Economic
kendi kendini tasfiye eden prim
self-liquidating premium
n.
260
Trade/Economic
kendi kendini sigorta fonu
self-insurance fund
n.
261
Trade/Economic
kendi kendini otomatik olarak yenileyen sözleşme
rolling contract
n.
262
Trade/Economic
kendi kendini değerlendirme
self-appraisal
n.
263
Trade/Economic
kendi kendini ödeyen borç
self-liquidating loan
n.
264
Trade/Economic
muhtemel zararı karşılamak amacıyla birtakım ihtiyatları saklamak suretiyle yapılan kendi kendini sağlama alma eylemi
self insurance
n.
265
Trade/Economic
kendi kendini finanse etmek
self-finance
v.
266
Trade/Economic
kendi kendini dengeleyen
self balancing
adj.
267
Trade/Economic
kendi kendini finanse eden
self financing
adj.
268
Trade/Economic
kendi kendini tamamlayan
self-contained
adj.
269
Trade/Economic
kendi kendini itfa eden
self-liquidating
adj.
270
Trade/Economic
kendi kendini dengeleyen
self-balancing
adj.
271
Trade/Economic
kendi kendini sevk esasına göre
on self consignment basis
expr.
Law
272
Law
kendi kendini sınırlama
auto-limitation
n.
273
Law
kendi kendini yönetemeyen ülke
non-self-governing territory
n.
274
Law
kendi kendini savunma
self-protection
n.
275
Law
kendi kendini savunma hakkı
right of self defence
n.
276
Law
kendi kendini öldürme
self murder
n.
277
Law
kendi kendini yaralama
self mutilation
n.
278
Law
kendi kendini savunma hakkı
right of self defense
n.
279
Law
kendi kendini savunma
self defence
n.
280
Law
kendi kendini yaralama
self inflicted injury
n.
281
Law
kendi kendini savunma
self-defence
n.
282
Law
kendi kendini itham etmeme ayrıcalığı (susma hakkı)
privilege against self-incrimination
n.
283
Law
kendi kendini savunma
self-defense
n.
284
Law
kendi kendini yaralama
self-harm
n.
285
Law
kendi kendini itham etmeme ayrıcalığı (susma hakkı)
freedom from self-incrimination
n.
286
Law
kendi kendini yaralama
self-injury
n.
287
Law
kendi kendini suçlama
self incrimination
n.
Politics
288
Politics
bir milletin kendi kendini idare hakkı
autonomy
n.
289
Politics
bir milletin kendi kendini yönetmesi
self-government
n.
290
Politics
bir milletin kendi kendini yönetmesi
self determination
n.
291
Politics
bir milletin kendi kendini yönetmesi
self-rule
n.
292
Politics
halkın kendi kendini yönetmesi
self government
n.
293
Politics
kendi kendini idare
self-government
n.
294
Politics
kendi kendini idare
self-rule
n.
295
Politics
kendi kendini yöneten toplum
self-regulating society
n.
296
Politics
kendi kendini idare
self determination
n.
297
Politics
kendi kendini yönetme hakkı
right of self-government
n.
298
Politics
kendi kendini yönetemeyen ülkeler
non self governing countries
n.
299
Politics
(bazı abd eyaletlerinde) kendi kendini yöneten şehir
borough
n.
300
Politics
(abd'de) erkeklere oy hakkı veren ve kendi kendini yönetmeyi sağlayan ilk yazılı anayasa
orders of connecticut
n.
301
Politics
kendi kendini yönetemeyen
non-self-governing
adj.
Tourism
302
Tourism
bir tesisin kendi kendini döviz bazında geri ödemesi
currency self repayment
n.
Technical
303
Technical
kendi kendini onaran tipte
self-healing type
n.
304
Technical
kendi kendini ikazlama
self-excitation
n.
305
Technical
kendi kendini onarma ve dayanım deneyi
self-healing test and endurance test
n.
306
Technical
kendi kendini onarma
self-repairing
n.
307
Technical
kendi kendini normal konuma getiren yataklı rot başlıkları
rod ends with self-aligning bearings
n.
308
Technical
kendi kendini düzeltme
self diagnostic
n.
309
Technical
kendi kendini doğrultma
self-rectifying
n.
310
Technical
kendi kendini dizinleme
self-indexing
n.
311
Technical
kendi kendini uyarma
self-excitation
n.
312
Technical
kendi kendini kapatan kafa-içi anörizma kıskaç
self-closing intracranial aneurysm clip
n.
313
Technical
kendi kendini düzenleyen sistem
self-regulating system
n.
314
Technical
kendi kendini onarma deneyi
self-healing test
n.
315
Technical
kendi kendini ayarlama
self-adjustment
n.
316
Technical
kendi kendini onaran dedektör tipi
autocoherer
n.
317
Technical
kendi kendini harekete geçiren şey
self-starter
n.
318
Technical
kendi kendini düzenleyen geri bildirim mekanizması
servomechanism
n.
319
Technical
kendi kendini normal konuma getiren
self-aligning
adj.
320
Technical
kendi kendini kilitleyen
self-locking
adj.
321
Technical
kendi kendini yağlayan
self-lubricating
adj.
322
Technical
kendi kendini soğutan
self-cooling
adj.
323
Technical
kendi kendini kilitleyebilen
self-locking
adj.
324
Technical
kendi kendini besleyen
self-feeding
adj.
325
Technical
kendi kendini düzelten
self-corrective
adj.
326
Technical
kendi kendini ayarlayan
self-adjusting
adj.
327
Technical
kendi kendini ayakta tutabilen
self-supporting
adj.
328
Technical
kendi kendini dengeleyen
self-balancing
adj.
329
Technical
kendi kendini onaran
self-healing
adj.
Computer
330
Computer
kendi kendini doğrulama
self-authentication
n.
331
Computer
kendi kendini düzenleyen ağ
self-organizing network
n.
332
Computer
bilgisayar ağlarına yayılmak yerine yerel bilgisayarda kalıp kendi kendini kopyalayan program
wabbit
n.
Telecom
333
Telecom
kendi kendini yeniden başlatan döngü
self-resetting loop
n.
Automotive
334
Automotive
kendi kendini test adaptör kiti
self test adaptor kit
n.
335
Automotive
kendi kendini test sistemi
self test system
n.
336
Automotive
kendi kendini test işlemi
self test procedure
n.
337
Automotive
kendi kendini test girişi
self-test input
n.
338
Automotive
kendi kendini test adaptör kiti
self-test adaptor kit
n.
339
Automotive
kendi kendini test yeteneği
self test capability
n.
340
Automotive
kendi kendini test adaptörü
self-test adaptor
n.
341
Automotive
kendi kendini test çıkışı
self test output
n.
342
Automotive
kendi kendini test konektörü
self-test connector
n.
343
Automotive
kendi kendini temizleme
self cleaning
n.
344
Automotive
kendi kendini test değeri
self test automatic readout
n.
345
Automotive
kendi kendini test bağlantısı
self test connection
n.
346
Automotive
kendi kendini idare eden operasyon
autonomation
n.
347
Automotive
kendi kendini ayarlayan
self adjusting
n.
348
Automotive
kendi kendini test yeteneği
self-test capability
n.
349
Automotive
kendi kendini test sistemi
self-test system
n.
350
Automotive
kendi kendini test konektörü
self test connector
n.
351
Automotive
kendi kendini test işlemi
self-test procedure
n.
352
Automotive
kendi kendini test değeri
self-test automatic readout
n.
353
Automotive
kendi kendini test çıkışı
self-test output
n.
354
Automotive
kendi kendini ayarlayan
self-adjusting
n.
355
Automotive
kendi kendini test modu
self-test mode
n.
356
Automotive
kendi kendini test bağlantısı
self-test connection
n.
357
Automotive
kendi kendini testin izlenmesi
self test monitoring
n.
358
Automotive
kendi kendini testin izlenmesi
self-test monitoring
n.
359
Automotive
kendi kendini test modu
self test mode
n.
360
Automotive
kendi kendini test adaptörü
self test adaptor
n.
361
Automotive
kendi kendini test
self-test
n.
362
Automotive
kendi kendini test girişi
self test input
n.
Marine
363
Marine
kendi kendini arıtma kapasitesi
self-purification capacity
n.
364
Marine
(teknelerde kullanılan kendi kendini boşaltabilen) soğutucu dolap
self draining cooler
n.
Medical
365
Medical
(ingiliz sağlık sisteminde) kendi kendini yöneten (bir grup) hastane
trust
n.
366
Medical
hastanın kendi kendini test etmesi
patient self-testing
n.
367
Medical
kendi kendini teşhis etme
autodiagnosis
n.
368
Medical
kendi kendini zehirleme
autotoxemia
n.
369
Medical
kendi kendini sınırlayan lenfadenopati
self limited lymphadenopathy
n.
370
Medical
kendi kendini tedavi etme
self-medicating
n.
371
Medical
kendi kendini zehirleme
autotoxaemia
n.
372
Medical
kendi kendini tedavi etme
self-medication
n.
373
Medical
kendi kendini ameliyat etme
autotomy
n.
374
Medical
kendi kendini zehirleme
self-poisoning
n.
375
Medical
kendi kendini tedavi etme
self-treatment
n.
376
Medical
kendi kendini ameliyat etmek
autotomize
v.
377
Medical
kendi kendini sınırlayan
self-limiting
adj.
378
Medical
kendi kendini tüketen
autophagous
adj.
379
Medical
kendi kendini yiyen
autophagous
adj.
380
Medical
kendi kendini yiyen
self–devouring
adj.
Psychology
381
Psychology
kendi kendini motive etme
self-motivation
n.
382
Psychology
kendi kendini motive etme
self motivation
n.
383
Psychology
kendi kendini taklit
selfkendi imitation
n.
384
Psychology
kişinin kendi kendini tahrik etmesi
autoeroticism
n.
385
Psychology
kendi kendini analiz
auto-analysis
n.
386
Psychology
kendi kendini hipnoz etme süreci
autohypnotism
n.
387
Psychology
kendi kendini beğenme
autophilia
n.
Physiology
388
Physiology
bazı hücrelerde yıkıcı enzimlerin kendi kendini yok etme süreci
apoptosis
n.
389
Physiology
bazı hücrelerde yıkıcı enzimlerin kendi kendini yok etme süreci
programmed cell death
n.
Physics
390
Physics
sabit hızda yayılım yaparken şeklini koruyarak kendi kendini güçlendiren tekil dalga
soliton wave
n.
Biology
391
Biology
kendi kendini üretim
self-replicating
n.
392
Biology
kendi kendini üretim
self-replication
n.
393
Biology
dokunun kendi kendini sindirmesi
autodigestion
n.
394
Biology
dokunun kendi kendini sindirmesi
autolysis
n.
395
Biology
hücrenin kendi enzimlerinin hareketi yoluyla kendini sindirme süreci
autophagy
n.
396
Biology
kendi kendini tozlaştıran bitki
inbreeder
n.
397
Biology
kendi kendini yenileyen
self-replicating
adj.
Biochemistry
398
Biochemistry
(doku) kendi kendini sindirmek
autolyze
v.
399
Biochemistry
kendi kendini sindiren
autolytic
adj.
400
Biochemistry
kendi kendini sindirmeyle ilgili
autolytic
adj.
Astronomy
401
Astronomy
evrenin sonsuz kez kendi kendini tekrarladığını öne süren bir kozmolojik model
oscillating universe
n.
402
Astronomy
evrenin sonsuz kez kendi kendini tekrarladığını öne süren bir kozmolojik model
oscillating universe theory
n.
403
Astronomy
yıldız sistemlerinde bulunan hammaddeleri kullanarak galaksiyi keşfetmek üzere tasarlanmış, kendi kendini kopyalayabilen varsayımsal uzay aracı
von neumann probe
n.
Zoology
404
Zoology
kendi kendini parçalama (kertelenkele kuyruğunu koparması gibi)
autotomy
n.
Botanic
405
Botanic
kendi kendini tozlayan
self-pollinated
n.
406
Botanic
kendi kendini döllemenin önlenmesi
hercogamy
n.
Social Sciences
407
Social Sciences
sınırlı ebeveyn müdahalesiyle kendi kendini idare etmesine izin verilen çocuklar
free-range kids
n.
Education
408
Education
kendi kendini kaynak gösterme kıstası/ölçütü
self-reference criterion
n.
Philosophy
409
Philosophy
kendi kendini oluşturma
self-creation
n.
410
Philosophy
kendi kendini oluşturma
auto-creation
n.
411
Philosophy
kendi kendini yaratma
auto-creation
n.
412
Philosophy
kendi kendini yaratma
autopoiesis
n.
413
Philosophy
kendi kendini yaratma
self-creation
n.
414
Philosophy
kendi kendini oluşturma
autopoiesis
n.
415
Philosophy
bir eserin kendi kendini doğruladığını savunan görüş
autotelism
n.
416
Philosophy
karakterini geliştirmek için sezgi ve kendi kendini eğitmeye dayanan bir yaşam şekli
biosophy
n.
Geography
417
Geography
venezuela'nın kuzeybatı kıyılarında bulunup kendi kendini yöneten hollanda'ya bağlı ada
aruba
n.
Military
418
Military
kendi kendini koruma sistemi
self-protection system
n.
419
Military
kendi kendini düzeltme eğitim sistemi
self-correcting training system
n.
420
Military
kendi kendini imha etmeyip nükleer veya kimyasal olmayan kara mayınları
conventional mines
n.
Sport
421
Sport
kendi kendini durdurma (dağcılık)
self-arrest
n.
Engineering
422
Engineering
kendi kendini düzenleyen sistemlerin süreç kontrolü için incelenmesi
autonomics
n.
423
Engineering
kendi kendini imha etmek
autodestruct
v.
424
Engineering
kendi kendini yok etmek
autodestruct
v.
425
Engineering
kendi kendini imha edebilen
autodestruct
adj.
426
Engineering
kendi kendini yok edebilen
autodestruct
adj.
427
Engineering
kendi kendini imha edebilen
autodestructive
adj.
428
Engineering
kendi kendini yok edebilen
autodestructive
adj.
Slang
429
Slang
başkalarıyla kendi çıkarları için ilişki kurmak/kendini pazarlamak konusunda başarılı kimse
schmoozer
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kendi kendini
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy